Şehir gezmek

  İnsanlık tarihi boyunca, insanlar hep yaşadığı yerin dışını merak etmişler. Bazıları konfor alanlarının dışına çıkıp hayatta kalmayı başarmış, bazıları çıkmamış, tembellikten mahvolmuş, bazı istisnalar da, çıksa da yarı yamalak hayatta kalmış. Ama bu milyon yıllık döngüde en çok kâr elde eden, dışarı çıkabilen olmuş. Farklı şeyler görmüş, farklı şeyler tatmış ve tanımış. Bu sayede diğer aynı türden olanlara karşı hep bir adım önde olmayı başarmış. Bu döngü bugünde geçerliliğini sürdürmekte. İnsanların bir çoğu, doğup yaşadığı alanın dışına zorunda kalmadıkça çıkmak istemiyor. Dışarı çıkmayı gereksiz olarak görüyor ve böyle yaşamayı kendine uygun görüyor. Ama hayır, bunu yapmak sadece ve sadece bir tembelliğin eseri. 

  Dışarıya çıkıp, etrafı tanıdıkça, sizde olmayan, karşılaşmadığınız bir çok şey göreceksiniz. Hepsi size farklı bir hayat zevki, anlayış sunacak. Bunlar sizin gelişiminizde birebir rol oynayacak. İleriye atılmada, hayatı tanımada ve tecrübe kazanmada en büyük katkıyı sağlayacak. Farklı insanlar tanıyarak, diğer karakterleri de tecrübe etmeyi sağlayacak. Bu yüzden konfor alanınızı yıkın ve kendi çevrenizden, ülkenizden, vatanınızdan başlayarak, gezebildiğiniz kadar gezin ve görün. Çünkü şüphesiz, size bir dünya görüşü kazandırır. Farklılıkları algılamayı gösterir. Coğrafyanın insana olan etkisini birebir, sahada gözlemlersiniz. Farklı insanlar tanır, farklı işler görür, farklı el becerisi ve yeteneklere bu sayede şahit olursunuz. Her bir adımda farklı zevkler tadarak, hayatınızın güzelleşmesine kendiniz katkı sağlarsınız. 

  Şimdi de, kendi tecrübelerime dayanarak, şehir nasıl gezilir ? veya ben nasıl yapıyorum ? diyerek, kendi aramızda sohbet havasında konuşacağız. 
Öncelikle, her şehrin şüphesiz bir ruhu vardır. Ve bu ruhu tanımak anlamak için, sokaklarında gezinmek, dokusunu içine çekmek şarttır. Bunu hissederek, o şehrin kimliğine bürünmek gerekir. Bunu yapmak için, sokak sokak gezmek, karış karış adımlamak ve tanımak lazım. İnsanlarıyla, esnafıyla, dağlarıyla, börtü böcek, kuşuyla, deniziyle, kısaca o şehri, şehir yapan her şeyiyle birebir muhabbette girmek gerekir. Müzelerini gezmek gerekir, ki bu şehrin tarihini, yaşantısını bilmek için gereklidir. "Müzeler, gerçek zamanın mekana dönüştüğü yerdir." 

 Bulabildiğiniz en yakın turist danışma merkezinden veya başka bir yerden, şehrin ayrıntılarını, gezilecek ve görülecek yerlerini içeren bir harita bulmak lazım gelir. Açmasan dahi, bunu cebinde bulundurmak, merak ettikçe bakmak, anıların hatırlanmasına fayda sağlayacaktır. Gezerken sürekli aynı yerde de kalmamalı. Sürekli bir sirkülasyon içerisinde, dolaşmak farklı yerleri ve zevkleri tatmak gerekir. Mutlaka ama mutlaka, esnafıyla ve insanıyla konuşmak, muhabbet etmek, sokaklarından kaybolarak dolaşmak gerekir. 

  Önceleri, yaşanan yerin dışını gezmek kolay değilmiş. Maddi zorluklar veya geçim derdi, insanların bu keyfine engel olabiliyormuş. Bugün, maddi sıkıntılar devam etse de, teknolojik gelişmeler ve artan yaşam kalitesi sayesinde, bir şeylerden ödün vererek, etrafını tanımaya başlamak mümkün. 

dünya ile ilgili görsel sonucu
 Buna, öncelikle konfor alanının en yakın dışından başlayarak, zamanla, en uzak coğrafyalara ve kültürlere gitmek gerekir. Çünkü, kendi yaşantının en yakınını görmeden uzak coğrafyalara çıkmak kafa karışıklığı yaratabilir. Ama çıkılmaz diye bir şey yok. Sonuçta herkesin kendi iradesi sonucunda şekillenen olaylar. 
 
  Mümkünse, ufak bir arkadaş grubuyla gezmek daha iyidir. Kafa dengi dostlarla yapılan aktivitelerin verdiği zevki her şey veremez. 
  
  Hiçbir yaş gezmeye engel değildir, fakat en doğrusu gençken, gençlik enerjisiyle gezmek olacaktır. Bunun herkes farkındadır zaten. Gençlikte ki o tükenmek bilmez enerji, merak ve zaman, yaşlılık veya yetişkinlikte herkese nasip olmayabilir. Bu açıdan, gençlik filtrelerinin en aktif olduğu dönemde gezmek, etrafı ve dünyayı tanımak, farklı bir bakış açısı ve dünya görüşü kazandırabilir. İlerki hayat için olan hayalleri etkileyebilir ve farklı sahalarda birşeyler yapma bilgisi ve öz güveni verebilir.

  Tüm saydığım bu sebeplerden ötürü şehir şehir gezerek, etrafı tanımak, insana çok şey katabilir ama doğru şekilde yaptıktan sonra. Bir şehri transit olarak geçmek veya ufak bir ilçesinde kısa süre durmakla şehir gezilmiş sayılmaz. Tarihini ve tabii güzelliklerini tanımak ve onlara temas etmek gerekir. 

  Ben, bu genç ömrümde, elimden geldiği kadar, güzel Türkiye'mi gezmeye ve görmeye çalışıyorum. Bu sayede, siyasi ve içtimai bütün sorunları çözebileceğimizi düşünüyorum. Çünkü en büyük sorunumuz, içimizde ki farklılıkları görememekten kaynaklanıyor. Farklılıkları göremiyoruz, çünkü tanımıyoruz. Bugün, bütün siyasiler bunlar bihaber yaşamakta, ve tanımadığı coğrafyanın, tanımadığı insanların hakkını savunduğunu söylemekte. Bunu yaparken yalnızca gaflete düşmekteler. Sadece siyasiler değil, bugün belediye başkanları dahi, güzelleştirmek istedikleri şehir veya ilçelerini tanımaktan bihaber oldukları için, sadece ve sadece zarar veriyorlar. Bu yüzden belediye başkanını seçmek için, siyasi kimliklerinden ziyade, şehre olan saygılarına ve tanıma oranlarına bakmak gerekir. Yoksa, siyasi olarak istediğiniz sonucu alsanız da, içeride büyük bir zarar uğrarsınız. 
türkiye haritası ile ilgili görsel sonucu


  

Yorumlar

Doğu Türkistan